5 Ocak 2015 Pazartesi
KENT TARİHİNDEN İLGİNÇ NOTLAR..
İzmir'in en köklü ve en soylu ailelerinden gelen Ragıp Paşazade Mehmet Ali Bey'in İzmir Tarihi adlı eserinden bazı ilginç bölümleri sizlerle paylaşmak istedim..
Her şeyden önce yazarın şeceresi ilgimi çekti.. Sultan İkinci Mahmud'un Midilli'de öldürttüğü Katipzade Mehmet Bey'in yeğeni olan Ragıp Paşa'nın (1834-1924), 1871 doğumlu küçük oğlu.. Dedesi ise, Dellalbaşızade Mehmet Ali Ağa..
Ragıp Paşa aynı zamanda Latife Hanım'ın dayısı.. Gazi Mustafa Kemal, babası yurtdışında olduğu için, Latife Hanım'ı Ragıp Bey'den istemiş.. Yani notlarını paylaşacağım kişi ile Latife Hanım, kardeş çocukları oluyor.. Üzerine bir kitap yazılabilecek bu aileyi bir kenara bırakalım...
"Doğru kaynaklardan işittiklerime göre ; İzmir kenti vilayet merkezi olmasıyla şimdiki hükumet konağı, Mühendis Rufo'nun yaptığı plan uygulanarak ve merhum Salepçi Hacı Ahmet Efendi'nin denetiminde, 1881 yılında inşa ettirilmiş. Kemeraltı Caddesi, hükumetin yenilenmesi ve inşasından hayli yıl önce, Süleyman Paşa'nın valiliği döneminde, büyütülerek açılmış yol düzenlemesiyle Kemer köprüsüne kadar uzatılmış olmakla birlikte, Mezarlıkbaşı ve Kemer Kabristanları arasından geçmesi sırasında tereddüt ederek, korkup heyecan duyarak, ama yine de yaparak, mezarlık duvarlarını içeri çekip caddeyi biraz genişletmişlerdir. Mezarlığa tecavüz ve bunun da felakete neden olacağı inanışı ile, bütünüyle açılıp genişletilmesinden vazgeçilmiştir.. Hatta bu yolların yapım ve genişletilmesine bakan, o dönemin başarılı ve dürüst defterdarı, Sadrazam Ali Paşa'nın da adamlarından Ali Nihad Efendi'ye halk hayli beddua ve iftirada bulunmuştur. Garip bir rastlantı sonucu, bu zat, sonraları atandığı Bursa Defterdarlığı sırasında, Allah'ın cilvesi sonucu deli olup çıldırdığında, halk arasında, kabristanlara yapılan tecavüzün buna neden olduğu, hak ettiği cezayı bulduğu dedikodusu yayılmıştı.. Halkın elli yıl önceki kanı ve inanışı bugün bütün bütün değişmiş olmalı ki, (Birinci) Dünya Savaşı sırasında Mezarlıkbaşı'ndaki karşılıklı Büyük Mezarlık ile Kemer Kabristanları ,ie Hükumet Konağı karşısında, tramvay caddesinde Sulu Mezarlık ve Çorakkapı Kabristanları tamamıyla kaldırılıp yerlerine pazar yerleri, karakollar, yollar, sinemalar inşa edildiği ; Göztepe Caddesi'nde Bahri Baba Kabristanı yola, Yahudi Mezarlığı ; Milli Kütüphane, park ve gezi yerlerine dönüştürüldüğü halde tek bir kişi şikayet etmemiş, laf söyleyememiş ve görünürde de kimse çıldırmamıştır !..
"Kentin büyüklüğü ile orantılı geniş ve genel bir caddesi olmadığı dikkate alınarak, yine (Birinci) Dünya Savaşı sırasında (Haziran 1917) bir de bulvar açılmasına girişilmiştir. Bu bulvar Kasaba Demiryolu İstasyonu Fabrikası'ndan başlayarak Rıhtım'da Gümrük Dairesi önünde bitmek üzere 70 metre eninde düzenlenen plan gereği iki tarafında 20'şer metre arsa Şirket'e kalmak ve ortasında 30 metre yola çevrilmek üzere, Belediye adına Şirket tarafından kazılıp açılan yolun bugün dörtte üçü kazılmış arsa halinde ve bir bölümü henüz istimlak olunmayıp çarşı ve hanlardan oluşan eski haliyle yerinde durmaktadır.. Bulvarın açılmasından şehre büyük şeref geleceği doğal ise de işbu yola rastlayan binaların bütününün değer biçildiği altın lira yüz kuruş hesabıyla belirlenen bedelleri, daha sonra kağıt paranın geçer değeri ve gerçek fiyatının düşmesiyle mal sahiplerini zarara soktuğu ve haksız olarak Şirket'i zengin ettiği ; hükumet çıkardığı tahvillerin bedeli ve faizini 5 adet kağıt liranın bir altına eşit olduğunu resmen ve dolaylı olarak kabul ettiği halde Şirket bu yolu benimsememiş ve bu yüzden de pek çok kimseler zarara girmiş, işsiz ve yersiz kalmışlardır.."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder