Kamil Paşa'nın yabancı devletler konsolosları üzerinde epey nüfuzu vardı. O sıralarda İzmir'in Manisa sancağında ve bazı kazalarında oyun ve konserler vermek üzere Avusturyalı bir kadın oralara gitmişti. Bu kadın sarı saçlı, mavi gözlü, güzel endamlı, işvebaz bir şantöz olduğundan bu kazalarda, bilhassa Alaşehir'de verdiği oyunlarda zengin çocuğu bir takım delikanlıların üzerine düşmeleri ve bu yüzden aralarında rekabet başlamasıyla, bazı nahoş olayların başlamasından korkularak kaymakam tarafından vilayete bildirilmişti..
Bu başvuru üzerine Kamil Paşa Alaşehir kaymakamlığına şuna benzer bir telgraf çekmişti : "Bu oynak karının derhal oradan def edilmesi ve ilk vasıta ile İzmir'e yollanması..."
Bu telgrafı alan Alaşehir kaymakamı da bu Avusturyalı kadını hemen trene koyarak İzmir'e göndermiş, vilayet de kendisini Avusturya konsolosluğuna teslim ederek İzmir'den uzaklaştırılmasını sağlamıştı..
Kamil Paşa'nın İzmir'de bir takım hürriyetperverleri himaye etmesinden ve İstanbul'a karşı her konuda boyun eğmeyerek, ara sıra bazı emirleri gözardı etmesinden dolayı hakkında Sarayın güveni gittikçe azalmaktaydı ve kendisinden doğan şüpheler artıyordu. Bu nedenle vilayetten azli ile Rodos'a sürgünü hakkında bir irade hazırlanmıştı.
Bu işin icrasına o vakit İzmir'de eşkıya takip kumandanı sıfatıyla bulunmakta olan Kara Said Paşa memur edilmişti. Said Paşa o zamanlar Karşıyaka'da oturuyordu ve gündüzleri vapurları görevi başına gelerek akşamları da yine Karşıyaka'ya dönüyordu. O zamanlarda İzmir'de otomobil gibi araçlar bulunmadığı gibi, İzmir-Karşıyaka arasında işleyen vapurlar ve trenler de belirli saatlerden sonra seferlerini kestiklerinden araç bulmak zordu..
İşte böyle bir zamanda bir gece Sadrazam Avlonyalı Ferid Paşa'dan Kara Said Paşa'ya hitaben gelen şifreli telgrafla Vali Kamil Paşa ile ilgili irade tebliğ edilir. Telgrafçılar bu şifreyi Kara Said Paşa'ya götürüp teslim ettikten sonra dönerler. Said Paşa, yanında şifre anahtarı bulunmadığı şifreyi açamaz ve bunu ertesi güne bırakır. Fakat bu telgrafın hazırlanmasından ve içeriğinden haberi olan Kamil Paşa, ertesi gün erkenden İngiltere Konsolosluğuna gider ve orada kalır.
Kara Said Paşa sabahleyin Karşıyaka'dan İzmir'e geldiğinde Kamil Paşa'nın konsoloslukta olduğunu öğrenince telaşa düşer. Onun gösterdiği bu kayıtsızlık görevden azline de neden olur..
Kamil Paşa konsoloslukta günlerce kaldığı için, o zamanlar İzmir'de kumandan olan Tevfik Paşa, Kamil Paşa'dan konsolosluğu terk etmesini rica etse de vali paşa bunu uygun görmeyip bulunduğu yerden Saray ile haberleşmeye başlar.. Bir hafta kadar konsoloslukta kaldıktan ve Saraydan gereken güvenceyi aldıktan sonra İstanbul'a gider, Saraçhanebaşı'ndaki konağında oturmaya memur edilir. Meşrutiyet'in ilanından sonra Kamil Paşa bir iki defa sadrazam olmuştur..
M. KAMİL DURSUN'un "İzmir Hatıraları" adlı kitabından derlenmiştir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder