9 Şubat 2015 Pazartesi
YAŞAM DEDİĞİN ZATEN BİR TİYATRO !...
İzmir'e bağlı Bademler Köyü'ne gittiğinizde mezarlığı ziyaret etmeden ayrılmayın sakın. Bir Alevi köyü olan Bademler'in camisi olmadığı gibi, mezarlığındaki taşlarda da dua dilenilmediğini göreceksiniz. Siz, içinizden gelirse dua edebilirsiniz ; ama bilin ki, mezarlarda yatan insanlardan hiçbiri sizi buna zorlamıyor, "Ruhuna Fatiha" diye bir anımsatmada bulunmuyor.
Örneğin Musa Baran'ın mezartaşında şu yazılıdır :
"Dostlara merhaba, çocuklara selam olsun."
Beyni gibi yüzü de aydınlık olan Köy Muhtarı Mahmut Oral ile birlikte mezarlığı gezerken, bir mezarın üstüne konulan mermerden yapılma kitaba takıldı gözüm ! Mezarın taşında şu yazılıydı :
"Kitap sırdaşım, kitap dostum, ne bir yuvam var ne de bir eşim, kütüphaneciliktir sadece işim, kimseye muhtaç olmadan aniden gittim !"
Mahmut Oral şaşkınlığımı anlamış olacak ki, köyde bir kütüphane olduğunu söyledi. Mezarda yatan Mustafa Dikmen, kütüphaneye yıllarca emek vermiş, memurluk yapmış, köydeki sayısız kitapseverden biri !. 1986 yılında, 50 yaşında olan Dikmen'in lakabı olan "Kütüphaneci Garbis" mezartaşının arka yüzüne yazılı !.. Garbis, Vefa'da top oynamış eski bir futbolcunun adıdır. Mustafa Dikmen öylesine hayranmış ki bu futbolcuya, köy halkı onu bu lakapla çağırırmış !..
Mezar taşlarında, "Palet", "İmam", "Angarya Dayı" gibi adlara rastlayınca bir kat daha artıyor şaşkınlığım. Mahmut Oral bir kez daha yetişiyor imdadıma :
"Sunay Bey, biz mezartaşlarına orada yatan insanımızın hayattayken köyümüzün tiyatrosunda oynadığı roldeki adını da yazarız !.."
Bademler Köyü'nün tiyatro salonu olduğunu biliyordum ; ama mezartaşlarına tiyatro oyunlarındaki kahramanların adlarını yazmak !.. Eminim ki, bu davranışın dünyada bir eşi benzeri yoktur..
Bağımsızlık Savaşımızın kahramanlarından Mustafa Anorak, 1927 yılında Bademler Köyü'ne öğretmen olarak atanır. Genç öğretmen, 1933 yılında, öğrencileriyle hazırladığı oyunu köyün meydanında sahneler. Köylülerin gönlünde o gün tutuşan tiyatro ateşi hiç sönmeden günümüze kadar taşınır. Bademler Köyü halkı, 1969'da kavuştukları tiyatro salonuna destek veren Yıldız ve Müşfik Kenter kardeşlerin adlarını hala saygıyla anıyorlar..
1963 yılında yönetmenliğini Metin Erksan'ın yaptığı ünlü "Susuz Yaz" filmi de bu köyde çekilmiştir. Köy halkından birçok insan, "Altın Ayı" ödülüne sahip bu filmin karelerinde boy göstermektedir..
İlk basımı : İstanbul 2004
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)